SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

BİRR VE SILA BAHSİ

<< 2599 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

87 - (2599) حدثنا محمد بن عباد وابن أبي عمر. قالا: حدثنا مروان (يعنيان الفزاري) عن زيد (وهو ابن كيسان) عن أبي حازم، عن أبي هريرة. قال:

 قيل: يا رسول الله! ادع على المشركين. قال "إني لم أبعث لعانا. وإنما بعثت رحمة".

 

{87}

Bize Muhammed b. Abbad ile İbni Ebî Ömer rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Mervân (yâni El-Fezârî) Yezid'den (ki bu zat İbni Keysan'dır), o da Ebû Hâzim'den, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. Şöyle demiş :

 

— Yâ Resûlallah! Müşriklerin aleyhine dua et! denildi.

 

«Ben lânetçi olarak gönderilmedim! Ben ancak ve ancak rahmet olarak gönderildim!»  buyurdular,

 

 

İzah:

Sıddıkdan murad; İslâm'ı kavli ve ameliyle tasdik eden hâlis müslümandır.

 

Bu rivayetler lânetden men etmekte ve onu âdet edinen kimsenin kıyamet gününde şefi' olmak, şehâdet etmek gibi güzel sıfatlara nail olamıyacaklarına delildirler. Çünkü duada lanetten murad Allah'ın rahmetinden uzaklaştırılmasıdır. Bu şekilde dua mü'minlerin ahlâkı olamaz. AlIah Teâlâ mü'minleri birbirlerine acımak, yardımda bulunmak sıfatlariyle vasıflandırmış; onları bir vücut gibi yaratmıştır, Mü'min kendisi için dilediğini, din kardeşi için de isteyen kimsedir.Lanet duasında bulunan kimse ise din kardeşinin Allah'ın rahmetinden uzaklaştırılmasını ister ki; bu .zıtlaşmanın ve birbirleriyle alâkayı kesmenin son noktasıdır. Bundan dolayıdır ki; sahih bir hadiste :

 

«Mü'mine lanet etmek, onu öldürmek gibidir.» buyurulmuştur. Zira katil öldürdüğü kimseyi sadece dünya menfaatlarından mahrum eder. Lânetçi ise, âhiret nimetlerinden ve Allah'ın rahmetinden mahrum bırakır. Görülüyor ki, laneti âdet edinenler kıyamet gününde başkalarına şefaatçi ve şehîd olamıyacaklardır. Halbuki orada mü'minler günahkâr din kardeşlerine şefaat edeceklerdir.

 

Hadîsdeki şehidden ne kastedildiği hususunda üç kavil vardır. Bunların en sahih ve meşhuruna göre lânetçiler kıyamet gününde ümmetlere Nebilerinin tebligatta bulunduklarına şahitlik edemiyeceklerdir.

 

İkinci kavle göre dünyada şâhid olamıyacaklar; yâni fasıklıklarından dolayı şâhidlikleri kabul edilmeyecektir.

 

Üçüncü kavle göre Allah yolunda öldürülmek suretiyle şehid olamıyacaklardır.

 

Buradaki lânetçilerden murad; onu âdet edinip dâima söyleyenlerdir. Bir defa lanet eden kimse bu hükümde dâhil olmadığı gibi, şeriatın mubah kıldığı zâlimlere lanet, yahudilerle hıristiyanlara lanet; içkicilere, riba yiyenlere vesâireye lanet de bu hükümden hâricdir.